BİNALARIN YENİ DEPREM YÖNETMELİKLERİNE UYDURULMASI GEREKLİ Mİ?


'Binanız yeni deprem yönetmeliğine uymuyor' diye istismar edebilirler"
27 Kasım 2011


"Mesnetsiz ifadeler"

Erzincan 1939 depreminden ülkemizde 1940 yılında ilk deprem şartnamemiz İtalya Deprem Şartnamesinden çeviri yapılarak yürürlüğe girmiştir. Yakın zamanda 1961, 1968 ve 1975'te, nihayetinde 1998 ve 2007 deprem yönetmelikleri yapılmıştır. Deprem yönetmelikleri, yapılan bilimsel araştırmalar ve laboratuvar çalışmaları ışığında özellikle geçmiş depremlerden çıkarılan derslerle şekillenmiştir.

Yapıların deprem performanslarının belirlenmesinde, deprem öncesi ve deprem sonrası olmak üzere iki türlü değerlendirmenin söz konusudur. Örneğin, Tekirdağ, Bursa veya İstanbul gibi geçmişte önemli depremler geçirmiş fakat uzun bir süredir depremin yaşanmadığı ve muhtemel bir depremin beklendiği vilayetlerde deprem öncesi değerlendirme yapılması zaruridir. Bu gibi illerde mevcut yapı stokunu değerlendirilmeli, muhtemel bir depremde ne kadar can ve ekonomik kayıp olacağı, acil müdahalelerin nasıl yapılacağının planlanması için hayati önem arz etmektedir. Bu bağlamda, ilk aşamada, tüm vilayet için uygulanabilecek olan sokak taraması yöntemleri geliştirilmiştir. İkinci aşamada belirlenecek belirli sayıda bina üzerinde ön değerlendirme yöntemleri; ön değerlendirmede saptanan kritik binalarda da detaylı hesap yapılması gerekmektedir. Amerika İnşaat Mühendisleri Odasının yayınlamış olduğu dokümanlarda (ASCE 31-03) detaylı bilgiler mevcuttur.

17 Ağustos 1999 Marmara depremi, 12 Kasım 1999 Düzce depremi veya 23 Ekim 2011 Van-Erciş depremi gibi depremler ülkemiz koşullarında bir binanın yaşayabileceği en şiddetli depremlerdir. Bu depremleri hasarsız, az hasarlı veya orta hasarlı geçiren binalar inşaat mühendisliği açısından bir başarı ölçütüdür. Çünkü bu binalar en mükemmel testten geçmişlerdir. Bu türden başarılı mühendislik eseri olan binalardan alınan derslerle, depremde çökmeyen binaların nasıl yapılması gerektiği bilgisine ulaşılmaktadır. Hasar alan binaların hasar nedenleri araştırılır, zayıf tarafları güçlendirilir; hasar almayanlar da yine neden hasar almadıkları araştırılarak, yeni yapılacak binalara bu bilgiler aktarılmaktadır.

Günümüzde, halkımızın hassasiyetine binaen, "binanız yeni deprem yönetmeliğine uymuyor, binanız mutlaka güçlendirilmelidir" şeklinde mesnetsiz bir şekilde istismar edilmeye çalışılmaktadır. Bunu ifade edenlere sormak lazımdır: Mevcut deprem yönetmeliğinin 2015 yılında yenileneceğini varsayalım. Peki bu durumda ne olacak? Tekrar binalarımızı yeni, yönetmeliğe uydurmaya mı çalışacağız. Yapı stokumuzda 1960li yıllardan binalar var. Bu mantığa göre bu binaların 1975'te, 1998'de ve 2007'de yeniden tekrar tekrar güçlendirilmeleri gerekirdi. Oysa 1961 deprem yönetmeliği esas alınarak deprem hesapları yapılan pek çok bina Gölcük'te 17 Ağustos 1999 depremini başarıyla atlatmışlardır.

Depremi az hasarlı veya hasarsız atlatan binalara, yapılacak periyodik bakımların haricinde, asla dokunulmamalı. Varsa dolgu duvarlar yıkılmamalı, yerleri değiştirilmemeli, statik açıdan bir müdahale görmemelidirler.

Binalar depremde ciddi hasarlar alabilir, ancak bu hasarlar çeşitli izolasyon veya dekorasyon kaplamaları nedeniyle gizlenmiş olabilir. Bu binaların artçı şoklarda veya gelecekte meydana gelecek bir depremde yıkılması muhtemeldir. Bu bakımdan binaların hasarsız olup olmadığı konusunda ciddi çalışma yaptırılabilir; bu konuda ileri araştırma tekniklerinin kullanılması mümkündür.

Ciddi bir deprem yaşamamış binalar ise özellikle ikinci aşama değerlendirme veya ön değerlendirme olarak yukarıda bahsedilen yöntemlerle incelenmelidir. Literatürde, geçmiş depremlerden alınan derslerle bu yöntemler oluşturulmuştur. Bu aşamada, eğer sonuçlar kritik çıkarsa, bina detaylı olarak incelenecek ve muhtemelen güçlendirilmesi yönünde rapor verilecektir. Bu durumda mevcut yönetmeliğin 7nci Bölüm'üne göre bina güçlendirilmelidir.

TÜBİTAK 108M303 Arazi Çalışmaları

Saha çalışmalarının yapıldığı bölgelerde ilgili Valilik ve Belediye makamlarından başlayan izin sürecinde ilgi yerel ve ulusal basının ilgisini çekmiş, değişik haber ajansları (Anadolu A., Doğan Haber A., Cihan Haber A.) ve ulusal Tv yayını (CNNTurk, Kanal D) yapan bazı kanalların ve basılı medyanın (Hürriyet, Zaman) 21 Temmuz 2010 tarih ve takip eden gün neşriyatlarında saha çalışmalarına yer verilmiştir:

gibi.

108M303

Videoyu izlemek için tıklayınız...